Kış ayları yaklaştı. Tüm ekip sıcak havada çalışmaktansa soğuk havaları daha çok seviyoruz. Bu yazımda kış aylarında tercih ettiğimiz kıyafet seçimlerinden bahsedeceğim.
Temel olarak iki farklı giyim tarzımız bulunmakta. Bunlar aktif olarak hareket etiğimiz (örneğin ekipman ile uzun süre yürüdüğümüz zamanlar) ve uzun süre sabit bir şekilde kamuflajda beklediğimiz durumlar olarak sınıflandırabiliriz.
Hareket halindeyken giyim şeklimiz doğal olarak sabit pozisyonda beklemeye göre daha ince. Fakat burada da ekip ikiye ayrılmakta. Bir bölümümüz yürüyüşe kalın kıyafetlerle başlayıp yürüyüşün devamında ısındıkça üzerindeki katmanları çıkaracak şekilde hareket etmekte. Ekibin diğer yarısı ise yürüyüşün başında üşümeyi göze alarak daha ince kıyafetlerle başlayarak, vücut ısındığında soyunma molası vermeden devam etmeyi tercih etmektedir.
Uzun süre sabit durduğumuz durumlarda ise kat kat giyinmeyi tercih ediyoruz. İçliklerin üzerine kalın yalıtkan kıyafetler, üzerine dolgulu montlar ve onların üzerine su ile rüzgarı geçirmeyen dış katmalar giymeyi tercih ediyoruz. Tabii bunların üzerine kamuflaj desenli pançolar ve örtüler hem ekstra yalıtım sağlarken hem de araziye uyumlu olmamızı sağlıyor.
Her iki durumda da kıyafet tercihimiz nefes alabilen ve hızlı kuruyan sentetik tekstil ürünlerinden yana. Doğal (pamuk, yün gibi) tekstil ürünlerini nadir olarak kullanmaktayız.
Genel olarak pamuklu, yünlü ve sentetik olmak üzere 3 temel tekstil ürünü kullanılmaktadır. Pamuklu ürünler iyi yalıtım yapar fakat ıslandıkları zaman kurumaları çok uzun sürer. Yün bazlı ürünlerin ısı yalıtımı oldukça yüksektir. Islandıklarında dahi ısı yalıtımına devam ederler. Fakat ağırdırlar ve çok yer kaplarlar. Sentetik ürünler ise hafiftir ve iyi yalıtım yaparlar. Islandığı zaman yalıtım özelliğini kaybetse de çabuk kuruma özelliği bu durumu telafi eder.
Soğuk havalarda en dikkat ettiğimiz durum terlememek. Bunun için katmanlı giyim şeklini kullanıyoruz. Böylece vücut ısımız yükselmeye başladığı zaman katman çıkarıp üşüdüğümüz zaman katman ekleyerek ısımızı stabil tutmaya çalışıyoruz.
En alt katman olan içlik. Yün bazlı ya sentetik olmak üzere iki farklı ürünü de kullanıyoruz. Gittiğimiz bölgeye ve hava durumuna göre farklı içlikler tercih edebiliyoruz. Hareketli olduğumuz zamanlar çoğunlukla ince sentetik içlik kullanıyoruz. Çok soğuk ve sabit durduğumuz kamuflajlarda ise daha kalın, çoğunlukla yün içlik giymeyi terci ediyoruz. Hatta aşırı soğuk havalarda çift kat içlik giydiğimiz durumlar da oluyor.
İçliğin üzerine genellikle polar gibi sentetik izolasyon ürünleri giymekteyiz. Bunda da duruma göre tercih ettiğimiz kalınlık değişmekte. Eğer gerekirse çift kat polar giydiğimiz de olmuyor.
Pantolon olarak ise rüzgar geçirmez özelliğe sahip ve ıslandığında hızlı kuruyan sentetik pantolon giymeyi tercih ediyoruz.
Gelelim asıl izolasyonu sağladığımız dolgulu montlara. Burada iki farklı tercih seçeneğimiz bulunmakta. Doğal ve sentetik dolgular. Sentetik dolgular iyi yalıtım yapar, ıslansa dahi yalıtım özelliğine devam eder ve hızlı kurular. Fakat boyutları büyük ve ağırdır. Sıkışma özelliği pek olmadığı için çok yer kaplar. Doğal dolgular ise kuş tüyünden (çoğunlukla kaz tüyü) yapılmaktadır. İzolasyon özelliği yüksektir ve çok hafiftir. Sıkıştırılabilir, böylece taşırken az yer kaplar. Fakat suya karşı dayanımı düşüktür. Islandığı zaman tüyler birbirine yapıştığı için izolasyon yeteneğini tamamen kaybeder ve doğada kurutmak neredeyse imkansızdır.
Ve gelelim son katmana; su ve rüzgar geçirmez kabuk. Dolgu montlar iyi izolasyon sağlasa da rüzgarlı havalarda içerisinde durgun hava yaratamadıkları için performansları düşer. Bu yüzden en dışa giyeceğimiz yağmurluklar içeride durgun havanın sağlanmasında büyük katkı sağlar. Fakat su geçirmemenin yanı sıra hava alan özelliğe sahip olması gerekmektedir. Böylece vücudumuzdan çıkan nem dışarı atılmış olur, yoksa nem yoğunlaşarak kıyafetlerimizi ıslatacaktır.
En çok dikkat ettiğimiz konu kuru kalmak. Terlemeden soyunup, üşümeden giyinmek.
Herkese iyi, sağlıklı bir kış sezonu dilerim.
